Sağlık Hizmetinde Öncü Ses: Hemşireler – Prof. Dr. Fatma ÖZ

| Yayınlandı

Prof. Dr. Fatma Öz

Hemşirelik

Hemşirelik; bireyin, ailenin ve toplumun sağlığını ve esenliğini koruma, geliştirme ve hastalık halinde iyileştirme amacına yönelik hemşirelik hizmetlerinin planlanması, örgütlenmesi ve değerlendirilmesinden; bu hizmetleri yerine getirecek bireylerin eğitiminden sorumlu bilim ve sanattan oluşan bir sağlık disiplinidir. Hemşirelik müdahalesinin amacı, sağlığın ve iyilik halinin kazanılması için bireylere gerekli desteğin sağlanmasıdır. Bu bağlamda hemşirelik, sağlığı yükseltmek, hastalıklardan korumak, tedaviye ve hastalığa uyumunu artırmak için sağlık hizmetlerini düzenlenmesidir.


2020 yılı Florence Nightingale anısına Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ve Uluslararası Hemşireler Birliği (ICN) ve Uluslararası Ebeler Birliği (ICM) tarafından “Uluslararası Hemşire ve Ebe Yılı” ilan edilmiştir. Bu yıl aynı zamanda hemşireliğin ilk kuramcısı Nightingale’in doğumunun 200.yıldönümüdür. Küresel sağlık sisteminin yapı taşı olan hemşirelerin ve ebelerin, hükümetler, ulusal, uluslararası sağlık topluluğu tarafından hak ettikleri değerin tanınması için ümitleri vardır. 2020 yılı sadece “Uluslararası Hemşire ve Ebe Yılı” değil, virüsün sebep olduğu pandemiye karşı mücadele etmek için hemşirelerin savaştığı bir yıl olmuştur. Florence Nightingale’in doğduğu gün olan 12 Mayıs “Dünya Hemşireler Günü” olarak kabul edilmiş, Dünyada ve ülkemizde hemşirelik haftasının başlangıç günü olmuştur. ICN, her yıl farklı tema doğrultusunda her ülkede hemşirelik haftasında etkinlikler düzenlemektedir. ICN, 2021 yılının temasını “Hemşireler Geleceğin Sağlık Hizmetleri İçin Öncü Ses” olarak belirlemiş ve hemşirelikteki yeniliklere ve sağlık hizmetlerinin geleceğini nasıl düzenleneceğine odaklanacak hedefler belirlemiştir.


Covid-19’un Aralık 2019’da Çin’de yayılmaya başlamasının ardından tüm Dünyayı etkisi altına alması sonucunda, WHO pandemi olarak ilan etti. Bu süreçte Covid-19 sadece hastalık olarak gelmedi; hastalığın getirdiği bilinmezlik ve tehdit karşısında önleyici tedbirler olarak uzunca bir süre eve kapandık. Bu süreç aynı zamanda birçok duygusal, psikolojik, sosyal fiziksel sorunları da getirmiştir. Başlangıçta yaşanan şaşkınlık ve belirsizlik kaygısı ile birlikte, “evde kal”mak ve aile üyeleri bir arada olmak bazılarımıza iyi geldi ve bunun keyfi de yaşadı. Çünkü; pandemi süreci, uzun süredir yapmaya fırsat bulunamayan bir durum olarak değerlendirildi, aile üyeleri bir arada vakit geçirdi, kendimizle de yüzleştik ve tanımadığımız yönlerimizi keşfettik.


Bazı aileler için bu süreç bir fırsat olurken, bazı meslek üyeleri aileleriyle hiç bir araya gelemediler. Bu mesleklerin çoğunu sağlık çalışanları oluşturmaktaydı. Bunların içinde de hemşireler, hem bu salgın sürecini kendileri de yaşarken hem de hastalarını iyileştirmek için ön saflarda kahramanca çalıştılar. Ebeveynlerine ya da çocuklarına bulaştırırım kaygısıyla evlerine aylarca gelemediler, çocuklarına hasret kaldılar…

21. yüzyıl bilim ve teknolojide yaşanan gelişmelerin yanında, günümüzde de olduğu gibi beklenmedik durumların oluşmasında bireyler kadar meslekler, kurumlar, toplumlar var olmak için değişime uğramaktadır. Bu değişimler, meslek üyesini sürekli değişim dinamiği içinde, değişimle birlikte yaşamasını öğrenmek durumunda bırakmaktadır. Bu değişimler eğitimde de yansıma bulmakta ve eğitimi “Nasıl bir insan, nasıl bir meslek üyesi?” sorularını yanıtlamakla birlikte, “Nasıl bir dünya, nasıl bir gelecek?” sorularına da yanıtlar aramaya yöneltmektedir. Hemşirelik de bu değişimlerden etkilenmekte ve hemşire eğitimcilerin de bugünden geleceği öngörerek mesleği sorgulama, hemşireliğin ileri rol ve işlevlerini geliştirme ve geleceği de bu doğrultuda yapılandırma gerekliliğini düşünmelidirler.

Dünyada yaşanan değişimlerin geleceği nasıl ve ne yönde etkileyeceğinin önceden tahmin edilerek olumsuz etkiler için önlemlerin alınması ve olumlu etkilerinden daha çok yararlanılması günümüzde önemli bir konudur. Bu konu ile ilgilenen fütüristler (gelecek bilimciler) bazı öngörülerde bulunarak bireylere, kurumlara, mesleklere ve topluma ışık tutmaya çalışmaktadır. Hemşirelik; sosyokültürel, politik ve ekonomik etmenlerden, kadının toplumdaki konumundan, bilimsel ve teknolojik gelişmelerden, eğitim ve felsefi akımlardan etkilenmiş ve etkilenmeye devam edecektir. Geleceği öngörerek hemşireliğin kendi geleceğini yapılandırması, hemşireliğin geleceğine ilişkin senaryo ve eğilim analizi çalışmalarının yapılması bir zorunluluktur. Geleceği planlama yöntemlerinden biri, geleceği keşfetmeye odaklanan, geleceğe yönelik beklentilerin açığa çıkarılmasını içeren bir tür vizyoner yaklaşımdır.


Fütüristler gelecekte hemşirelerin sağlıkta mobil uygulamalar, web tabanlı bakım ve eğitim uygulamaları, sağlık bilişimi, tele-tıp uygulamaları, simülasyon, sanal üniversiteler ve uzaktan eğitim, sosyal ağ uygulamaları gibi alanlarda yeni rollere sahip olacaklarını öngörmektedir. Beklenmedik gelen bir pandemi de bu ileri roller için kanıt olmuştur. Hemşire eğitimcilerin sağlık bakımı ve hemşirelik eğitiminde değişen paradigmaları dikkate alarak bilimsel bir tutumla, disiplinlerarası işbirliği içinde hemşirelik eğitim programlarının değerlendirilerek yeniden yapılandırmalarını zorunlu kılmaktadır. Hemşirelerin geleceğe hazırlanırken bakım uygulamalarında, verecekleri kararlarda ve etik sorunları çözümlemelerinde mesleki değerleri dikkate alarak değişimlere ayak uydurması beklenmektedir. Hemşire eğitimcilerin de bugünden geleceği öngörürken, değişimi yaratan ve değişimden etkilenen bireyin değerlerini ve hemşireliğin meta paradigmalarını dikkate alması zorunluluk olmuştur.


Sağlık çalışanları ile iş birliği yaparak hizmetin sunulması özellikle akut durumlarda ve pandemilerde birlikte güçlenme felsefesi ile yapıldığında daha anlamlı ve başarılı olur. Bu bağlamda sağlık sistemlerinin güçlendirilmesi biz çalışanların sorumluluğudur. Pandemi bize de farklı yollarla da hizmetin sürdürülebileceğini öğretti. Hemşire, pandemi olmadan da sağlık hizmetinin verilmesinde ön saflarda çalışan bir meslek üyesi idi. Pandemi mesleği daha görünür kıldı. Meslek eğitimi sürecinde aldığı fizyolojiden farmakolojiye, anatomiden patolojiye insanı her boyutuyla öğrenen, ayrıca hastane ortamını en iyi bilen profesyoneller olarak çok şanslı konumda idi. Ansızın gelen pandemi, belki deneyimsiz ve genç meslektaşlarımı daha çok etkiledi. Hem ön saflarda çalışmak ve hizmet vermek hem de kendi yaşamına ilişkin kaygıları yönetmek, sorunlarını çözümlemek çok ta kolay olmadı. Bu bağlamda, hemşireler ve sağlık çalışanları Covid-19’un beraberinde getirdiği zorluklara karşı mücadelelerinden vazgeçmemiş, zorlukları aktif olarak kucaklamış ve ellerinden gelenin en iyisini yapmaya çalışmışlar, çalışmaya da devam etmektedirler. Tüm dünyada hemşireliğin sesi olan ICN, Covid-19 ile mücadelede fedakârca çalışan hemşirelerden hayatını kaybeden hemşirelerin olmasının üzücü olduğuna dikkat çekmektedir. ICN Başkanı Annette Kennedy “Hemşirelik her zaman özverili olmanın bir unsurunu içermiştir ve hiçbir zaman risksiz olmamıştır, ancak hemşirelerin bu kriz zamanında görev hattında hayatlarını kaybettiğini duymak özellikle üzücüdür.” şeklinde ifade etmiştir. ICN aynı zamanda hükümetleri ve kuruluşları, hemşireleri ve diğer sağlık bakım uzmanlarını koruma yükümlülüklerini yerine getirmeye çağırmıştır.
Hemşireler, evet ön saflarda çalışmış ama pandemi yönetimi ve bilinçli olamamaktan kaynaklı sorunlar süreci uzattıkça onlar yorulmuşlar, tükenmişlerdir. Bu nedenle, endişeye kapılmadan koruyucu tedbirlerin alınmasına ve desteklenmelerine ihtiyaç vardır. Bunun için yararlı olacak birkaç bireysel öneriler;

• Temel ihtiyaçlarınızı karşılayın: Sağlıklı ve dengeli beslenin, yeterli sıvı tüketin ve uyuyun. Bu süreçte hijyeninize çok dikkat edin.


• Molalar verin: İş sırasında fırsat buldukça rahatlatıcı ve eğlenceli aktiviteler yapmaya çalışın. Kısa süreli yürüyüş yapmak, şarkı söylemek, müzik dinlemek, kitap okumak veya çevrenizdeki insanlarla konuşmak yardımcı olabilir. Uygun zamanda yapılan molaların hastaların bakımında daha etkili olacağını unutmamalısınız.


• Diğer ekip arkadaşlarınızla bağlantı kurun: Ekip arkadaşlarınızla iletişim kurun ve birbirinize destek verin. Bu salgınla savaşta kendinizi izole etmiş olabilirsiniz ancak unutmayın ki bu durumla tüm dünya mücadele ediyor asla yalnız değilsiniz. Bu süreçte yaşadıklarınızı, duygu ve düşüncelerinizi yakınlarınızla paylaşın ve başkalarını dinleyin.


• Yapıcı iletişim kurun: Ekibinizle iyimser ve etkili iletişim kurun. Yanlışları ve eksikler için birbirinize empatik anlayışla çözüme kavuşturun. Hep birlikte bir zincirin halkaları olarak problem çözümlerine katılın. Çözüm bulmaya çalışmak size başarı duygusu veren profesyonel bir beceridir.

• Sevdiklerinizle iletişime geçin: Bu süreçte sevdiklerinizle yüz yüze görüşmek güvenli olmadığından sevdiğiniz insanlarla sesli ya da görüntülü olarak konuşun. Duygularınızla ilgili paylaşımda bulunmak sizi daha iyi hissettirecektir. İleride onlarla yaşayacağınız güzel ve mutlu günleri düşünün.


• Güncel kalın: Güvenilir olmayan medya ve haberlerden uzak durun. En doğru bilgi için sağlık kuruluşlarının, hükümetlerin yayınlamış olduğu kılavuz ve bilgi aktarımını takip edin.
• Medya kullanımını sınırlayın: Çevreden duyulan ve internette olan bilgi kirliliğinden uzak durmaya çalışın, bu bilgilere hemen inanmayın. Çevrenizde olumsuz konuşan ve sizi kaygılandıran insanlardan uzak durun.


• Kendinizi kontrol edin: Çok fazla kaygı sizi ve etrafınızdaki insanları paniğe sokabilir. Çünkü; anksiyete bulaşıcıdır. Soğuk kanlı olup duygu ve düşünceleriniz için baş etme stratejileri geliştirin. Süreç içerisinde kendinizi izleyin, herhangi bir depresyon veya stres bozukluğu gibi durumlarda gerekirse profesyonel yardım alın.


• Hizmetinizi onurlandırın: Zor koşullar altında yerine getirdiğiniz görevinizi ve gereksinimi olanlara bakım sağladığınızı unutmayın. Yaptığınız emekleri göz önüne alarak mutlu olun ve kendinizi, ekibinizi ödüllendirin. Hemşireler sağlık hizmetlerinin sağlanmasında hayatî bir rol oynamaktadır. COVID-19 ile mücadele edilmesi, her zaman olduğu gibi mesleğini büyük özveri ve fedakârlıkla yapan hemşireler tüm dünyanın saygısını kazanmıştır. Dünyadaki hükümetler ve sağlık sistemleri hemşirelerin bu gerçek potansiyelini tanımalı, evrensel sağlık sistemi üzerindeki temel rollerini unutmamalıdır…